Yaşamdan örnek:
Yakışıklı bir adam, yabancı okullarda lise eğitimi, yurt dışında üniversite eğitimi, parlak bir kariyer. Yurt dışında eğitimde tanıştığı kültürlü eşiyle uzun bir beraberlik sonrası evlilik,güzel çocuklar insan başka ne ister? Harcamayı seviyor ama çok kazanmayı pek bilememiş. Hırslı ama bunu başkalarından beklemeye alışmış “yetersizim ne yaptığımı bilmiyorum. Ya çok uzakta erişemeyeceğim kişilerle sanal ortamda yazışmaya yada evli kadınlarla görüşmeye çalışıyorum ve sonunda yakalandım. Yine yapar mıyım?
Çıkan erkeğin arkasından içeriye giren eşine daha çok şaşırıyorum. Bugün ki perişan haliyle bile resmini çekip bir derginin kapağına koysanız olur. Bu kadar genç, güzel,bakımlı,iyi giyimli,entelektüel,duyarlı kadına pek az rastlarsınız. Üstelik otoimmün bir beyin hastalığına da yakalanmış. Pamuklara sarıpta saklanası bir hali var. Yurt dışında tanıştığı erkek arkadaşını derleyip toplayarak üniversite okuyup, işe başlamış. Evlendikten sonra oturdukları evin tüm masrafını karşılıyor eşinden daha iyi kazanıyor. Evi, bakıcıyı,işini,çocuğunu çekip çeviriyor. Çekirdek ve geniş ailede ki problemleri çözüyor, çok da mutlu olmadığı için yoga,meditasyon ve spor yaparak kendini iyi hissetmeye çalışıyor. Ek kartını verdiği eşinin kontrolsüz harcamaları sonucu yenice kartı elinden almış. Adamın maaş kartının borcunun hesabını bilmiyor, bilmek istemeye gücü yetmiyor “eve borç getirmesin yeter” diyor. Yine de göbeklenen eşinin sağlığını korumak için onu spor salonu ve yüzmeye yazdırmış. Kocasına bu dünya da cenneti hazır etmiş huri kızı. Cinsel yaşamlarıda mükemmel… ve şaşkın durumda “nerede hata yaptım” “Evden kovsam ne yer, ne içer, nereye gider” kaygısı taşıyor.
Şimdi pek çoğunuzun cehenneme gitsin o adam, bu kadın deli mi? Seksten başka paylaştıkları ne varmış ki dediğinizi duyar gibiyim. En yakınınızdakilerden bu tür hikayeleri duyarsınız “bekara eş boşamak kolaydır” derler. “Hemen boşar, alır satarsınız” amaaa senelerce duygusal yatırım yaptığınız, bir hayatı paylaşacağınızı planladığınız kişiden olumlu duyguları çekmek bıçakla kesmek gibi olamaz. Kişi önce ŞOKE olur, İNANAMAZ. Sonra ÖFKE duyar ,sonra içinden dışından PAZARLIK eder,sonra DEPRESYON a girer en son yaşadığı olayı çözer KABULLENİR .Bu bilimsel tanımın beş basmağını KÜBLER ROSS tanımlamış. Kişi ne düşüneceğini, nasıl davranacağını bilemez. Tahteravallinin bir ucunda ki hareket etmiştir, önceden tahteravallinin bir ucu yere yapışık, bir ucu havada da olsa, patolojik de olsa bir denge vardır. Şimdi tahteravalli bir aşağı, bir yukarı, stresin tam tanımı bu. Tekrar dengeyi nasıl sağlayacak? Üstelik tahteravallinin tam ortasında oturan 4 yaşında ki bir kız çocuğu babaya aşık. Beyinde ki hastalık, bozulan psikolojosi ile ya artarsa ne kendine ne kızına yetememe korkusu??!!!
Siz olsanız ne yapardınız?
Psikiyatri Uzmanı Dr. Zeynep Pınar
Moral Psikiyatri Kliniği
Son Yorumlar